Bu yazımın konuğu bir solukta bitirdiğim Zülfü Livaneli'nin Konstantiniyye Oteli isimli kitabı.
Kitabın baş kahramanı Zehra, 29 yaşında, kendi ayakları üstünde durmaya çalışan bir yönetici asistanı. Şirketi, yabancı bir ortakla bir otel satın alıyor. Açılışı için birbirinden önemli 300 tane konuk çağrılıyor. Açılış sırasında, Zehra bir ara banyoda başını çarpıyor ve yere düşüyor. Otel, Bizans kalıntıları üzerine inşa edilmiş, Zehra yaşam ve ölüm arasında olduğu için 1500 yıl önce orada ölen bir Bizanslıyla konuşuyor ve hikaye öyle başlıyor.
Seçkin davetlilerden tutunda, orada garsonluk yapan insanların hayatlarını okuyorsunuz. Tam bir günümüz Türkiyesi gözümüzde canlanıyor. Bu otel acaba şu mu, buradaki kişi acaba şu mu diye düşünüp kafa yoruyorsunuz.
Çok akıcı bir dille yazılmış, okuyucuyu hiç sıkmayan bu romanı herkese tavsiye ederim. Şu anda kitapta geçen Pachelbel'in Canon in D Major'ünü dinlerken size bu yazıyı hazırlıyorum.
Herkese keyifli okumalar. Başka bir yazıda görüşmek üzere hoşça kalın.
Pachelbel'in o eserine bayılırım <3
YanıtlaSilBu kitabı çok merak ediyoduum daha da perçinlendi:)
Çok ilginçtir ki beğenmyen de duydum. Tabiiş zevk meselesi. ama acaba burası neresi, bu kim falan diye düşününce o kadar akıcı bir kitap ki. Tavsiye ederim ^.^
Silkitap var bende ama okuyamadım daha yine Livaneliden orta zekalılar cumhuriyetini okuyorum şu anda..
YanıtlaSilTavsiye ederim İremcim, iyi okumalar. Önerir misin kendi kitabını?
SilBu kitap bir hatika.Zulfu livanelinin serenad ı okumuş muydun.Cok guzel,akıcı bir kitaptır
YanıtlaSilhayır :( o ve kardeşimin hikayesi sırada bekliyor...
Silbenimde birkaç ay önce okuyup bitirdiğim bi kitaptı çok sevmiştim, aynı zamanda Livaneli'nin Kardeşimin Hikayesi ve Serenad isimli kitaplarını da öneririm ;)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Onlar da sıradalar ^.^ yeni tavsiyelere açığım
SilMüthiş bir kitaba benziyor, paylaşmanız çok iyi oldu; hemen okumalı :)
YanıtlaSilUmarım siz de beğenirsiniz. Yorum için teşekkür ederim.
Sil