Teos Antik Kenti

Merhaba

31 Mayıs cumartesi günü İzmir'e çok yakın olan bir antik kente gidelim dedik. Seferihisar'a doğru yola çıktık. İlk durağımız Sığacıktı. sığacık çok sevimli bir deniz kenarı köyü. Genelde balıkçılık yapılan bu sevimli yerde sabah kahvaltımızı yaptık.

Kale'ye yakın, Çelebi isimli bir yere oturduk. Kahvaltımız bu kadardı ve hiç memnun kalmadık. Bu kadar sevimli bir yerden daha özenli bir kahvaltı beklerdik. Zeytin bile yoktu bu sofrada. sonradan anladık ki bize getirmeyi unutmuşlar. Ama garsonlar o kadar cana yakın ve güler yüzlüydü ki bir şey diyemedik. Kahvaltı kişi başı 15 liraydı.

Limanda bir çok gezi yatı bulunmakta. Yanılmıyorsam bazıları koylara giderken bazıları da su altı dalışı yapmak için turlar düzenliyorlar. Çünkü Sığacıkta yer üstünde güzellik olduğu gibi, su altında da doğal bir güzellik olduğu söyleniyor. 

Sığacık kalesi Selçuklulardan kalma, çok eski bir kale. Pazar günleri bu çevrede harika bir pazar kuruluyormuş ve özellikle satılan börekleri dillere destanmış. Çevreden bu pazar için hususi gelenler olurmuş.

Limanı da gezdikten sonra Teos antik Kentine doğru yol aldık.

Teos 12 İon şehrinden biri olduğu için bu kadar değerli. Sıcak havada gitmemiz pek iyi olmadı. Çünkü Dioysos tapınağını ve tiyatroyu görebildik. Şehir geniş bir alana yayıldığı için o sıcakta yürümeyi tercik etmedik ve antik kente ait diğer önemli yerleri göremedik.

Dioysos Tapınağı dünyadaki en büyük Dioysos Tapınağıymış. Bu kendi kuran da Dioysos'un oğluymuş.

Şehirdeki yollar bu şekildeydi.

Hatta sağ tarafta özel bir mülk bile vardı. Biz de anlam veremedik. Hiç bir şeyimizin değeri yok maalesef :(

Bu da Tiyatrodan bir görünüm. biz buradan geri döndük.

Sonbaharda bir daha gidip kalan yerlerini görmek istiyoruz.

Buraya kadar gelmişken, Akkum plajını görmeden gitmek olmazdı.

 Akkum plajının özelliği, denizin altındaki kaynak suyu nedeni ile çok soğuk olmasıymış. Biz hemen yan taraftaki teos taksi kafe'de biralarımızı yudumlarken çevreyi seyrettik. Bu da oradaki bir başka güzellik :))

Akkum plajının genel görünüşü

Akşam için uygun bir yerde, yer bulamadığımızdan, Kuşadası'na geçip, Adakule'de kaldık. Kısaca bilgi vermek gerekirse, manzara muhteşem, geri kalan her şey kötü bu otelde nasıl 5 yıldızlı olmuş biz de anlamadık. Yemekler, odalar, personel hepsi kötü ve o yıldızları hakketmiyordu.

Ama manzara tek kelimeyle harika. zaten Kuşadası'nda güneş bir başka batar...

böyle bir manzaraya karşı kahvaltı yapıp, İzmir'e yola çıktık.

Bir başka yazıda görüşmek üzere.