Orta Avrupa Turu- Viyana 1. Gün

Herkese merhaba

Orta Avrupa gezimizin 1. 2. 3. 4. 5. ve 6. günlerini üzerlerini tıklayarak okuyabilirsiniz. 6. gün olan Bratislava gezimizden sonra nihayet Viyana'ya vardık.

Bana gittiğin yerlerden birisine tekrar gitmen istense hangisini seçerdin diye sorsanız, (Amerika'da dahil olmak üzere) hiç düşünmeden Viyana derim!

Viyana, sürekli etrafınıza hayran hayran bakacağınız, muhteşem bir şehir. Her bir yapıda, ince detaylar gizli. Şehri gezerken resmen büyüleniyorsunuz.

Viyana Sanat Tarihi Müzesi tam karşısında çok benzer yapıda doğa tarihi müzesi de bulunuyor

Hofburg İmparatorluk Sarayı

En ünlü ve sevilen imparatoriçeleri Sisi'ymiş (Siri gibi<3) Bilinen en son tablosu, yaşlandığında halkı onu o şekilde hatırlamasın diye 31 yaşında yapılmış. Beline kadar upuzun saçları varmış, 300 tane hizmetçisi bakımından sorumluymuş ve anoreksiya hastasıymış.

Hofburg Sarayı, Handedanın kışlık sarayıymış Sarayın içinde Efes Antik kentinden gelen eserler de varmış. Rehberimizin anlattığına göre,(doğruluğunu bilemem) Efes'teki kazıyı Avusturyalılar yapmış, Osmanlı padişahı da altın çıkarsa benim, taş çıkarsa sizin olsun demiş ve eserler buraya gelmiş.

 Maria Teresa meydanında konserler için bilet satışı yapanlar. Eğer gitmek istiyorsanız pazarlık yapmanızı öneririm.

 Viyana çok pahalı bir şehir mesela şu su Türk parasıyla 10TL idi. Imperial Hotel'in gecesi 2000euro olan odalarında sabahları gazete ılık ütü ile ütülenirmiş ki, misafirlerin eli mürekkep olmasın diye. Zenginin malı, züğürdün çenesi :)

 Metronun olduğu yerlerde küçük bir çarşı var. hediyelik eşyacıdan tutun da unlu mamuller satan yere kadar dükkanlar var. Hatta bir tuvaletten klasik müzik sesleri geliyordu!

 

 Yapılar o kadar büyük ve görkemli ki, bir kareye sığdırmak çok güç oluyor. Bu da Sanat Tarihi Müzesinin kadraja sığdırmaya çalıştığım hali.

Opera Binası

Opera Binası yapıldıktan sonra küçük demişler. Mimarlardan biri intihar etmiş diğeri ise 2 ay sonra kalp krizi geçirmiş.

 Viyana Çarşısında (Graben ve Kartner Caddesi) bolca gezindik. Her detaya hayran kaldık.

Veba Heykeli

Heykellerin bulunduğu tarihi yapılarda mutlaka bu şekilde bir ağ var, kuş pislikleri yapılara zarar vermesin diye koyuyorlarmış.

 Bunu sadece bir yerde gördüm ve çok hoşuma gitti. Klozet kapağı hijyen sıvısı. Umarım dünyada bu sistem yaygınlaşır.

Opera Binası

Viyana'ya gelmişken şinitzel yemeden gitmeyin diye her yerde okumuştuk. En iyisi Figlmüllermiş. Hatta bir çok yerde rezervasyon yaptırın yazıyordu. Biraz geç gittiğimiz için 10-15 dakika kadar dışarıda bekleyip, öyle oturabildik.

 Porsiyonları çok büyük olduğundan 1 tane söyleyip, yarıya böldürdük. Aksini söylemezseniz domuz şinitzel getiriyorlarmış. Eğer domuz yemek istemiyorsanız, et veya tavuk demeniz gerekiyor.

 Abartısız hayatımda yediğim en güzel patates salatasıydı! Şinitzelin yanında mutlaka sipariş verin.Bana teşekkür edersiniz.

 Figlmüller'in 3 tane şubesi bulunmaktaymış. 2 tanesi merkezde Stephan Kathedralinin orada biri ise Grinzing meyhanelerindeymiş.

Kendi yaptıkları şarapları da çok meşhurmuş. Ama biraları da çok lezzetliydi.

Güzelce karnımızı doyurduktan sonra otelimize döndük. hem tramvay hem de metro çok gelişmiş. Şansımıza otelimiz şehir merkezine yakındı, metroyla çok kolay bir şekilde ulaştık. Otelimiz Hotel Mozart'tı, kesinlikle tavsiye etmem. Odada internet bile yok, paralı olsa bile! Oldukça eski bir otel, kahvaltısı hiç bir şeye benzemiyor.


Viyana 2. günü çok yakında sizlerle olacak.